top of page
  • Naz Eraslan

Vive Les Festivals du Cinéma!

“Şehre festival gelir, mevsim değişir.” demişler, çok da doğru demişler.


Sinemaseverler için film festivalleri farklı bir tattır, güzeldir ve hep bir heyecan içerirler. İster bir sinefil olun, isterseniz sadece kırmızı halıyı yakından takip eden bir kişi, hiç fark etmez, aşağıda listelediğimiz bu film festivallerinin heyecanına kapılmamak pek mümkün olmuyor. Ve işte! Kimler ödül alacak, hangi isimleri kırmızı halıda görebileceğiz, hangi filmleri izleyebileceğiz, izleyemediğimiz ancak sonra izleyebilmek adına isimlerini bir kenara not edeceğimiz filmlerin ve dahasının merakını doyasıya yaşayabileceğimiz birçok önemli film festivalini sizler için listeledim. İyi seyirler :)

1.Venedik Uluslararası Film Festivali

Listeye tabi ki de festivallerin en eskisiyle ve en gösterişlilerinden biriyle başladım. 1932’den beri Ağustos’ sonu Eylül’ün başında yapılmaktadır. Bu tarihler arasında tüm dünyanın ilgisi, Palazzo del Cinema’nın bulunduğu Venedik’in Lido adasındadır. Festivalde en iyi filme Altın Aslan, en iyi kadın ve erkek oyuncuya da Volpi Kupası verilir.

2.Toronto Uluslararası Film Festivali

1976’dan beri devam eden bu festival sadece Kuzey Amerika’da değil tüm dünyada bir prestije sahiptir hatta diğer film festivallerinin yanı sıra herhangi bir yarışmaya ev sahipliği yapmamaktadır. “Oscar’ın habercisi” diye nitelendirilir ve her kim diyor ise çok haklıdır çünkü festivalde daha önce boy göstermiş bazı filmler şu şekildedir : Hotel Rwanda, Shine, Silver Linings Playbook, Where Do We Go Now?, The King’s Speech, Precious, American Beauty.


3.Uluslararası Rotterdam Film Festivali

Kış aylarını 1972’den beri keyiflendiren bu festival, dünyanın en büyük film festivallerinden biridir. Sinema dünyasına yeni isimler kazandırmayı sürdürdükleri gibi bilindik birçok ismi de festival süresince Rotterdam’da ağırlamaktadırlar.


4.Sundance Film Festivali

ABD’nin en önemli film festivallerinden biri olarak görülen bu festival, adını Butch Cassidy and the Sundance Kid filminden almaktadır ayrıca festivalin kurucusu, yine aynı filmdeki rolüyle akıllara kazınan ünlü oyuncu Robert Redford’dur. Bazı sinamaseverlere göre “güya bağımsız” olarak değerlendirilse de en yeni filmlere ev sahipliği yapması dışında kuruluşundan beri asıl hedefi az tanınmış yönetmenlere ve sanatçılara yer vermek, onları desteklemektir. Her sinefil, sanıyoruz ki Ocak-Şubat arası Utah’da, bu festivalde olmak ister.

5.Cannes Film Festivali

Ve geldik en eski ve en gösterişli festivallerden birine, hatta festivallerin en gösterişlisi desek sanırım yanılmayız. Aslında Venedik Film Festivali’ne rakip olması amacıyla kurulmuştur ve önemini günümüze kadar koruyarak devam etmiştir. Festivalin en önemli ödülü, Altın Palmiye’dir. Kış Uykusu, Mavi En Sıcak Renktir, Beyaz Bant; 4 ay, 3 hafta ve 2 gün gibi filmler bu ödülü evlerine götürmüşlerdir. Fransa’ nın en güzel şehirlerinden birinde gerçekleştirilen bu festivalin kırmızı halısı da apayrı bir ihtişama sahiptir. Mayıs ortalarında şehir, dünyanın her tarafından sadece sinefilleri değil, şehrin sadece festival zamanı coşkusuna kapılmak için gelen birçok turisti de ağırlamaktadır.


6.Locarno Uluslararası Film Festivali

Venedik ve Cannes Film Festivalleri kadar eski olan İsviçre’nin Locarno Film Festivali, 1946’dan beri yapılmaktadır. 1968’den beri de, festivalin en önemli ödülü olan Altın Leopar verilmektedir. Festivalde birçok ünlü yönetmen, Onur Leoparı ödülüne layık görülmüştür. Ayrıca keşif festivali olarak görülmektedir ve birçok ünlü yönetmenin kariyerinde önemli bir yer edinmiştir. Bu yönüyle yıldızların keşfedildiği en önemli festivallerden biridir. Sinemaseverleri heyecanlandıran bir diğer özelliği de festivalin Piazze Grande’de yapılan açık hava gösterimleridir.

7.Berlin Uluslararası Film Festivali

1951 yılından beri Şubat ayının ilk haftasında yapılan festival, soğuk kış günlerimizi Berlin’den gelen sıcak hava dalgası ile birlikte ısıtmaktadır. En prestijli 3 festivalden biri sayılan Berlin Uluslararası Film Festivali, yine en prestijli ödüllerden olan Altın ve Gümüş Ayı’yı sahiplerine ulaştırmaktadır. Yok efendim ben BIFF demeyeceğim, Berlinale diyeceğim diyorsanız da canınız nasıl istiyorsa öyle deyiverin çünkü bu festival Berlinale olarak da bilinmektedir.


Bu satıra kadar listelediğim festivaller dışında bizim de bir o kadar güzel olan film festivallerimiz var ve bir tanesini buraya eklemeden listeyi bitiremezdim. Buyrunuz burada da canımız, çokça sevdiğimiz, yerli malı film festivallerimizden biri var.

8.Uluslararası İstanbul Film Festivali

Festivallerin havası farklıdır demiştik, işte bu güzel havalar bize her Nisan ayında vuruyor. 1982’den beri bizlerle buluşan bu etkinlik, ilk başlarda “Uluslararası İstanbul Sinema Günleri” diye adlandırılmış, 1984’den itibaren de festival denmeye başlanmıştır. O yıllardan beri sinemaseverler, bahar aylarını iple çekmektedirler. Birçok ünlü ismi ağırlayan festivalimizde ,Altın Lale en önemli ödüldür. John Malkovich, Sophia Loren, Bernardo Bertolucci, François Ozon ise bu ödüle layık görülmüş ünlü isimlerden sadece birkaçıdır.


8 görüntüleme
Daha Fazlası: 
bottom of page